Webmaster Forumlarına Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aile hukuku - Boşanma

Aşağa gitmek

Aile hukuku - Boşanma Empty Aile hukuku - Boşanma

Mesaj tarafından SARIYILDIRIM C.tesi Ekim 17, 2015 5:46 pm

Boşanma evlilik birliğinin sona ermesidir. Eşlerden birinin kanunda gösterilen [URL="http://www.meltemdagasan.av.tr"]boşanma[/URL] nedenlerinden birine dayalı olarak açacağı dava sonunda koşulları oluşmuş ise, hakim kararı ile evlilik birliğine son verilir. Boşanma nedenlerinden herhangi bir gerçekleşmeden boşanma kararı verilemez.

Boşanma Davalarında Görevli Ve Yetkili Mahkeme, Medeni Kanunumuzun 168. maddesine göre, eşlerden birinin yerleşim yeri veya son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerdeki aile mahkemesi veya o yerde kurulmuş [URL="http://www.meltemdagasan.av.tr"]Ankara boşanma avukatı[/URL] veya aile mahkemesi yok ise aile mahkemesini sıfatıyla boşanma davalarına bakacak olan Asliye Hukuk mahkemelerinde açılabilir.

Yabancı uyruklularla evlenenler için, bulundukları ülkenin mahkemesi bu davayı kabul etmişse, Tükiye'de de bir tanıma tenfiz davası açmak gerekir. Başka bir ülkede boşanma gerçekleşmişse, Türk mahkemesinden de bunun tescil edilmesi gerekir.

Boşanma genel olarak kusur, sadakatsizlik, irade, temelden sarsılma, terk, elverişsizlik ve eylemli ayrılık gibi ilkelere dayanır. Boşanma nedenleri ''Özel Ve Genel Nedenler'' olarak Medeni Kanunumuzun 161-166. Maddelerinde düzenlenmiştir:

A. ÖZEL BOŞANMA NEDENLERİ

§ ZİNA ( TMK md. 161 )
§ HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VE ONUR KIRICI DAVRANIŞ (TMK md. 162 )
§ SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME ( TMK md. 163 )
§ TERK ( TMK md. 164 )
§ AKIL HASTALIĞI ( TMK md. 165 )

B. GENEL BOŞANMA NEDENLERİ

§ EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI ( TMK md. 166/1-2 )
§ ANLAŞMALI BOŞANMA ( TMK md. 166/3 )
§ ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULAMAMASI SEBEBİ İLE BOŞANMA ( TMK md. 166/4 )


EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI
Türk Medeni Kanunu 166/1. Maddesi ile hüküm altına alınmıştır.

"Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir."

Evlilik birliğini temelinden sarsan ve ortak hayatı çekilmez hale getiren olgular genel boşanma nedenidir. Bu davada sadece evlilik birliğinin temelinden sarsan bir olayın varlığını (objektif unsur)kanıtlamak yeterli değildir. Bir de olayın davacı için ortak hayat çekilmez hale koyması, ortak hayatın katlanılmaz, tahammül edilmez hale gelmesi(sunjektif unsur) gerekmektedir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, eşlerden her ikisi de kusurlu olabileceği gibi, her ikisi de kusursuz olabilir. Önemli olan açılan boşanma davasında ağır kusurlu olmamaktır. Taraflardan birinin kusurun diğerine üstün tutmanın mümkün olmadığı durumlarda ise taraflar eşit kusurlu sayılarak boşanmaya karar verilecektir.Ancak tamamen kusurlu eşin dava hakkı bulunmamaktadır. Açılan davada kusur tamamen davacı da bulunup davalıya atfedilecek bir kusur yok ise açılan dava reddedilecektir.

[URL="http://www.meltemdagasan.av.tr"]Boşanma avukatı ankara[/URL] aile hukuku davalarınızda Evlilik birliğinin temelinden sarsan hareketlerin en önemli özelliği bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Eylemlerin iradi olup olmaığı konusunda tereddüt yaşanması halinde sağlık kurulundan çekilmezlik nedeni eylemlerin iradi olup olmadığı lkonusunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.

"Asılsız şikayet ve suçlamalar, aşırı kıskınçlık, yıkanmaktan kaçınma,evlilik birliğinin yüklediği vazifeleri yerine getirmemek, yemek yapmamak, eşi eve almamak, kadının başka erkeklere satılması, kadının rızası dışında meydana gelen ırzına geçilme, birkere bile olsa eşin dövülmesi,kocanın anne ve babasının eşin dövülmesine seyirci kalması,evden kovulma,korkutma,kadının başka bir erkeği eve alması, eşler arasında cinsel uyum ve doyumun sağlanamaması, ağız ve vücut kokusu,eşin evin kilidini değiştirmesi gibi olaylar" Yargıtay içtihatları ile hüküm altına alınan evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma sebeplerine örnek gösterilebilir. Buna karşılık "çocuklarının olmaması, bağımsız konut sağlamama, kadının çalışmak istemesi" evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma nedenlerinden sayılmamaktadır.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında boşanmaya neden olan olayların görgüye dayalı tanık bilgileriyle açıklanması bu olaylardan sonar ortak hayatın devam etmemesi gerekir. Eğer olaylara rağmen ortak hayat devam etmişse eş, önceki olayları affetmiş en azından hoş görü ile karşılamış sayılır.


ANLAŞMALI BOŞANMA
Türk Medeni Kanunu 166/3. maddesi ile hüküm altına alınmıştır.

"Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz."

Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması, eşlerin bizzat dinlenmeleri, boşanmayı serbest iradeleriyle istemeleri, boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında anlaşmaları gerekir. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini dikkate alarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya karar verilir.

Taraflar kanuna, ahlaka, kişilik haklarına aykırı olmamak koşulu ile her konuda serbestçe anlaşabilirler. Anlaşma hükümlerinin yerine getirilebilir olması yeterlidir. Anlaşarak boşanmadan sonra taraflar arasında hiçbir hak ve alacak kalmaz. Dava ile birlikte kendi adına nafaka veya tazminat istemeyen eş daha sonra bu taleplerde bulunamaz.
Anlaşmalı boşanmanın koşulları oluştuğunda hakim bu durumla bağlı kalarak mutlaka boşanma kararı verecektir, hakim bu durumda ayrılık kararı veremez.

Eşler ya birlikte başvururlar ya da birisinin davasını davalı diğer eş kabul eder. Eşler bizzat dinlenmeden veya bir eş dinlenip diğeri dinlenmeden ya da vekili dinlenerek anlaşmalı boşanmaya karar verilemez. Özel yetki verilmiş olsa bile vekâleten bu irade açıklanamaz.

Anlaşmalı boşanmada boşanmanın sonuçlarına ilişkin sözleşmeler hakimin onayı olmadan sonuç doğurmaz. Yani bir boşanma dosyasına sunulmak üzere hazırlanan ve imzalanan bir protokolün hâkimin onayı olmadan geçerliliği yoktur. Bu protokol, verilen boşanma kararının hüküm bölümüne geçirilir. Hükümde bu yönler tereddüt yaratmayacak ve infazda kolaylıklar sağlayacak biçimde açıkça gösterilmelidir.


ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULAMAMASI SEBEBİ İLE BOŞANMA
Türk Medeni Kanunu 166/4. maddesi ile hüküm altına alınmıştır.

"Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir."

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında boşanmaya karra verilebilmesi için daha once boşanma nedenlerinden birine dayalı açımış ve reddedilmiş bir dava bulunmasıve bu reddin kesinleştiği tarihten itibaren 3 yıl süre ile tarafların bir araya gelmemeleri gerekir.

Türk Medeni Kanunu 166/4. Maddesi gereği açılacak boşanma davasını reddedilen davanın davacısı açabileceği gibidavalısı da açabilir.

Hiçbir neden yokken boşanma davası açan ve davası reddedilen eş,ortak hayatIn yeniden kurulamamasI sebebi ile boşanma davası açabilir. Ancakdavacı bu nedenle kusurlu olduğundan davalının talebi halinde tazminat ve yoksulluk nafakası koşulları varsa maddi tazminat ve manevi tazminata da hükmonulur.

Boşanma davası reddedilmiş, hüküm sadece nafaka yönünden temyiz edilişse boşanma hükmü kesinleşmiş olduğundan Türk Medeni Kanunu 166/4. Maddesine dayalı davada boşanma hükmünün kesinleşme tarihi esas alınır. Hükmün nafaka yönünden kesinleştiği tarih nazara alınmaz.

Davacının ilk davanın reddinden sonra bir araya gelip evlilik birliğini bir süre devam ettirdikleri konusundaki gerek açılan davada gerekse konu ile ilgili başka bir dava dosyasındaki beyanı kendisini bağlayacak buna uygun fiili ayrılık nedenşne davalı dava reddedilecektir.


ZİNA
Türk Medeni Kanunu 161. maddesi zinayı düzenlemiştir.

"Eşlerden birisi zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrendiği tarihten itibaren altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur."

Zina, kişinin bilerek ve isteyerek kendi irade serbestisi ile karşı cinsten biri ile bir defa dahi olsa cinsel ilişkide bulunmuş olmasıdır. Cinsel sadakat, evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulması sonucunda eşler için doğan yükümlülüklerden biridir. Zina mutlak boşanma nedenidir.

Zina sebebiyle boşanma davasında, davaya hakkı olan kadın veya kocanın boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay içinde ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmemek şartıyla dava açması gerekir. Süre, zinanın tek bir eylem halinde olması durumunda olay tarihinden itibaren, devam eden zina ilişkisinde ise en son eylemin yani cinsel ilişkinin gerçekleştiği tarihten itibaren başlar ve hak düşürücü sürelerdir.
Zina eylemini affeden kişinin dava hakkı yoktur.

kaynak : meltemdagasan.av.tr

SARIYILDIRIM

Mesaj Sayısı : 26
Points : 78
Kayıt tarihi : 28/03/15

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz